BM: Mülteci kamplarının 2050’de yaşanmaz hale gelmesi bekleniyor

BMMYK, aşırı iklim koşullarının mülteciler ve yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kamplar üzerindeki etkisine ilişkin rapor paylaştı.
En az 117 milyon insanın savaş, şiddet ve zulüm nedeniyle yerinden edildiği belirtilen raporda, bu kişilerin içinde bulunduğu zor durumun büyüyen iklim kriziyle ne kadar bağlantılı olduğuna işaret edildi.
Raporda, “Aşırı hava koşullarının kötüleşmesiyle mülteci kamplarının, 2050’de yaşanmaz hale gelmesi bekleniyor. Güney Sudan ve Brezilya’yı vuran seller, Kenya ve Pakistan’daki rekor kıran sıcaklıklar, Çad ve Etiyopya’daki su kıtlığı, aşırı hava koşulları zaten kırılgan olan toplulukları uçuruma sürüklüyor.” ifadeleri kullanıldı.
Son 10 yılda doğal afet kaynaklı afetlerin, 250 milyon ülke içinde yerinden edilmeye neden olduğu aktarılan raporda, bu yıl Suriye ve Afganistan’a geri dönüşlerin, küresel göçün 2024’e kıyasla daha düşük olmasına katkıda bulunduğu belirtildi.
Dünya genelinde mültecilerin temel yaşam koşulları konusunda uyarı yapılan raporda, şunlar kaydedildi:
“Selden etkilenen Çad’ın bazı bölgelerinde, komşu Sudan’daki savaştan kaçan yeni gelen mültecilere günde 10 litreden az su veriliyor. Bu da acil durum standartlarının çok altında. Eldeki kanıtlar, 2050’ye gelindiğinde en sıcak mülteci kamplarının yılda yaklaşık 200 gün aşırı sıcaklıklarla karşı karşıya kalabileceğini, bunun sağlık ve hayatta kalma açısından ciddi riskler oluşturabileceğini gösteriyor. Aşırı sıcak ve yüksek nemin ölümcül kombinasyonu nedeniyle bu yerlerin çoğunun yaşanmaz hale gelme ihtimali var.”
Raporda görüşlerine yer verilen Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, aşırı hava koşullarının insanların güvenliğini daha fazla riske attığını, temel hizmetlere erişimi aksattığını ve evler ile geçim kaynaklarını yok ettiğini vurguladı.
Grandi, “(Aşırı hava koşulları) Çoğu şiddetten kaçmış olan aileleri bir kez daha kaçmak zorunda bırakıyor. Bunlar, zaten büyük kayıplar yaşamış, şimdi aynı sıkıntı ve yıkımla tekrar karşı karşıya olan insanlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Share this content:


