Son dakika… AK Partili Çelik’ten önemli açıklamalar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik Genel Merkez binasında MYK toplantısına ilişkin basın açıklaması gerçekleştiriyor.
İşte AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in konuşmasından öne çıkan satır başları:Dilovası’nda bir yangında kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz. Çalışma Bakanlığı gerekli soruşturma izinlerini verdi, gereken açıklama da yapıldı. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın kıymetli ailelerine buradan başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
“KOCAELİ’DEKİ YANGININYARGI SÜRECİNİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”
Şunun net bir şekilde bilinmesini isteriz ki; ister tesis sahipleri olsun ister bürokratik olarak sorumlu olanlar, ihmali bulunanlar varsa bunlarla ilgili olarak savcılığın yapacağı soruşturma çerçevesinde ortaya çıkacak tüm gerçekler aynen mahkemeye intikal edecek ve yargı bu sürecin kararını verecektir. Biz de parti olarak bu yargı sürecini yakından takip edeceğiz.
Tabii, önemli bir ayın içerisindeyiz. Bunun en çok önem taşıyan, anlam oluşturan konularından biri de Karabağ Zaferi’dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla Karabağ’ın azatlığını anma törenleri gerçekleştirildi. Karabağ’ın azatlığı için fedai can eyleyen bütün şehitlerimize bir kere daha Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz.
Buradan Azerbaycan Devlet Başkanı ve Başkomutan Sayın İlham Aliyev’e bir kez daha tebriklerimizi iletiyoruz. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin kahraman mensuplarını tebrik ediyoruz. Kuşkusuz, Karabağ’ın azatlığı için toprağa düşen her şehit, hepimizin; bütün Türk dünyasının, Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın ortak şeref nişanesidir. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz.
Biz, yakın çalışma arkadaşları olarak şahidiz ki Karabağ’ın azatlığı için mücadele edilen günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız mesaisinin önemli bir kısmını buna ayırdı. Dakikalık, anlık, günlük olarak sürekli cepheden gelen haberleri takip etti. Bir kere daha ifade etmek isterim ki, Karabağ’ın azatlığı için verilen mücadelede Sayın Cumhurbaşkanımız, “İki devlet, tek millet” anlayışı çerçevesinde yüksek bir hassasiyetle konunun takipçisi oldu.
Burada şunun altını çizmek isterim ki; savaş kazanıldı, zaferle sonuçlandı. Ancak ondan sonra hem Sayın Cumhurbaşkanımızın hem de Sayın Aliyev’in bölge barışı için kurulmasını ifade ettikleri mekanizmalar, Kafkas barışı açısından, Kafkasya’nın huzuru açısından çok önemlidir, çok kıymetlidir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, “Bu zafer bir son değil, barışa giden yolun kilometre taşıdır.” demişti. O dönemde hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem de Sayın Aliyev, aynı zamanda Ermenistan’ın Azerbaycan’a dönük saldırgan amaçlarından vazgeçmesi halinde, Ermenistan’ın da Kafkas barışına ve bölge barışına katkı sağlayacak bu mekanizmanın bir parçası olması gerektiğini ifade etmişti.
Son zamanlarda şunu da belirtmek gerekir ki, Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan’ın açıklamaları bu bakımdan pozitif bir gündem oluşturmaktadır. Ermenistan’ın saldırgan, işgalci, eski marjinal günlerine çekmeye çalışanlara karşı daha sağduyulu bir yaklaşım sergilediğini görüyoruz.
Paşinyan’ın özellikle “Ermeni soykırımı” meselesinin başka devletler tarafından Ermenistan’ı Türkiye’ye saldırtmak, diasporayı Türkiye’ye yöneltmek için nasıl bir tarih bilinci manipülasyonu haline getirildiğini; aynı şekilde Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunların önemli bir kısmının da bazı devletlerin çıkarlarını gözetmeleri çerçevesinde Ermenistan’ın manipüle edilmesiyle ortaya çıktığını gösteren son derece önemli açıklamalar yaptığını görüyoruz.
Dolayısıyla burada bütün bunlara, tüm bu kışkırtmalara karşı da Sayın Paşinyan’ın zaman zaman sağduyulu açıklamalarını görüyoruz. Bu da katkı sağlayacak bir gelişmedir. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Aliyev, zaferin kazanılmasından hemen sonra “Ermenistan saldırgan ve işgalci tutumundan vazgeçerse, bu bölgesel barış mekanizmasının bir parçası olmalı.” demişlerdi. Bunun da bu yolda ilerlemesinden memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.
“CUMHUR İTTİFAKI’NDA ÇATLAK YOK”
Bir de tabii arkadaşlar, sık sık cevap veriyorum ama, Cumhur İttifakı’nda kriz bekleyen bir sektör var. Başka hiçbir kabiliyetleri olmayan, başka herhangi bir şekilde siyaset üretimiyle kendini gösteremeyen, bütün varlığını ve geleceğini Cumhur İttifakı’nda bir kriz çıksın diye uğraşan, marjinal, gerçekten aşırı uçlarda dolaşan; memlekette de sadece kriz havası koklamaya çalışan bir takım odaklar var.
Bunlara bir kere daha morallerini bozacak cevapları veriyoruz. Cumhur İttifakı’nda bir çatlak yok, bir kırgınlık yok. Tam tersine, bunların her saldırısından sonra Cumhur İttifakı’nın daha da güçlendiğini görüyoruz. Çünkü bu şer şebekelerinin Türkiye’nin başına, bölge barışının başına neler getirmeye çalıştığını çok iyi biliyoruz. Bu da bir kere daha Cumhur İttifakı’nın varlığı ve ülkemiz için değeri hakkındaki bilincimizi ve görüşlerimizi tazelememize yol açıyor.
Tabii, geçenlerde Sayın Devlet Bahçeli de çok güzel ifade ettiler: “Bunlar, Cumhur İttifakı gibi bir ittifak şimdiye kadar görmedikleri için, Cumhur İttifakı’nı bir koalisyon zannediyorlar.” Cumhur İttifakı bir koalisyon değildir. Milletin varlık mücadelesi verdiği 15 Temmuz gecesi tamamen millî bir yaklaşımla, millî bir duruşla oluşmuş; milletin bugününe ve geleceğine sahip çıkmak için meydana getirilmiş bir iradedir.
Onlar, koalisyonlardaki pazarlıkçı idareyi Cumhur İttifakı’nın iradesiyle karıştırıyorlar. Koalisyonlardaki pazarlıkçı idare ile Cumhur İttifakı’ndaki bütünlükçü ve organik bir birlikteliğe dayanan irade arasında fark vardır. İdare ile irade arasındaki farkı bilmedikleri gibi, koalisyonla Cumhur İttifakı arasındaki farkı da idrak edemiyorlar.
Bir de tabii, her krizle birlikte Cumhur İttifakı’nı sorgulamaya çalışıyorlar. Hâlbuki Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere, onların ortaya koyduğu çerçeve ve irade doğrultusunda Cumhur İttifakı’nın bütün yöneticileri şunu net bir şekilde değerlendirebiliyorlar ve bu konuda da büyük bir siyasi yetenek ortaya koyuyorlar. Hep birlikte bunu yapıyoruz.
Cumhur İttifakı krizlerin ittifakı değil, krizlerden etkilenecek bir ittifak da değildir. Cumhur İttifakı, krizleri çözmenin ve krizleri aşmanın ittifakıdır. Tabii ki hayat devam ettiği müddetçe, siyaset devam ettiği müddetçe her zaman siyaset çeşitli krizlerle karşı karşıya kalacaktır. Ama unutulmamalıdır ki koalisyonlar krizlerle idare edilir.
Share this content:


