‘Mağdur istemese de tedbir alınmalıydı’

Eren Koca – Aybas’ın iki yıl önce Tirit’e yönelik eylemleri nedeniyle öldürmeye teşebbüs dahil üç suçtan tutuklanıp 12.5 yıl hapin cezasına çarptırıldığı, cezaevinden izinli çıktığı belirtilmişti. Konuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı bir basın açıklaması yaptı.

‘Tedbir istemedi’

Açıklamada Aybas’ın cezaevinden 11 günlük yasal izinle ayrıldığı, bu bilginin Cumhuriyet Başsavcılığı ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne, ayrıca kolluk birimleri tarafından Tirit’e bildirildiği kaydedildi. Açıklamada Tirit’in, tedbir talebinin bulunmadığını kolluk birimlerine ilettiği, Aybas’ın önceki gün 10.00’da teslim olması gerektiği ancak 07.30 sıralarında olayın yaşandığı belirtildi.

Yüksek risk unsuru

Savcılığın açıklamasının ardından mağduru bilgilendirmek yeterli mi, daha güçlü tedbirler alınabilir mi soruları akıllara geldi. Milliyet’e konuşan Avukat Özlem Şen, “Riskin yüksek olduğu önceden biliniyor: Fail, aynı kişiye karşı

2023’te öldürmeye teşebbüsten hükümlü. ‘Aktif koruma ve izleme’ yükümlülüğü devreye girmeliydi. 6284’ün ruhu, önleyici-koruyucu

tedbirlerin risk yükseldiğinde kendiliğinden güçlendirilmesini emreder; kâğıt üzerinde tebliğ yapıp kenara çekilmek değildir. Mağdurun tedbir talep etmemesi devletin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Devletin pozitif yükümlülüğü, ciddi risk biliniyorsa mağdur istemese bile proaktif önlem almayı kapsar. AİHM’in Opuz içtihadı bu yaklaşımı teyit eder” dedi.

Neler yapılabilir?

Şen, alınabilecek tedbirlere ilişkin de şunları söyledi: Hükümlü izne çıkmadan önce/sonrasında kolluk devriye yoğunluğu artırılabilir, mağdura acil irtibat kanalı/panik butonu sağlanabilir, failin silahlarına el konulması için gerekli idari/adli adımlar hızlandırılabilir. Ayrıca bu olayda olduğu gibi izne çıkarma kararı bildirildiyse bu bildiri otomatik olarak ‘izleme planı’na bağlanmalı, risk yüksekse izne onay verilmemeli ya da izinde elektronik kelepçe, artan devriye ve mağdurla 24/7 iletişim gibi çoklu tedbirler birlikte konulmalı.”